Türbanlı İstanbul Escort Nilay Tuhaf Seks İle Sizlerle

İstanbul Escorts

Bakan katıp göğüslemek istercesine vazgeçecekti kaydını almaktan vazgeçti, türbanlı İstanbul escort Nilay ben, babamın adı Osman ağaydı. Hızla karalayıp gitti katıp..

Birkaç saat sonra tekrar yola koyulmuşlardı. Ağır ağır dönen rayların umutsuz çırpınışlarını kendine benzetti Nilay. Geçtikleri köylere yabancıydı artık. Güle oynaya sevgisiyle büyüdüğü toprak, oradan giderlerken yüzünü çevirmişti şimdi.

Evler, hayvanlar suçlu olduğunu hissettiriyordu ona. Toprağın sessizliği Nilay’ın gidişine kırgındı, Nilay escort bayan İstanbul kadını olarak ben de onlara. Edirne’ye vardıklarında yüzyılların ataleti üzerinde getirmiş gibiydi. Yeni hayatlarının buruk heyecanı Edirne’nin şaşalı yapısı karşısında artıyor gibiydi.

Köylerinden ilk defa ayrılmış bu insanlar için Edirne o kadar büyüktü ki, Osmanlı’nın asla yıkılmayacağına dair inançları bir kez daha tazelenmişti. Molalarının uzun süreceğini anons eden askerler, dilerlerse çıkıp şehri gezebileceklerini salık vermişti.

Türbanlı İstanbul Escort Nilay Tuhaf Seks

Bir sürü insan gibi eniştesi de şehri gezmek için öykündü. Herifin sulu dudaklarından çıkan ahmakça arzusunu benzetti Nilay. Yaşadıkları onca kederden sonra yeni bir kente duyduğu meraka inanamamıştı. Önce olduğu yerde kalmak için diretti sonra teyzesi zorla onu da yanlarında gelmesi için ikna etti.

Selimiye Camii’nin aydınlattığı meydana geldiklerinde büyüsüne kapılmadan edemedi kız. Bu devasa devletin altında kendisini küçücük hissetmişti.

Kimsenin umurunda olmadığını biliyordu. Olsa bile ne değişirdi ki, bu devletin uğruna öldürmemişler miydi ailesini? Peki ama neden? Neden onun ailesi? Neden bu camii dürüyordu da onun toprağı kanla kaplanıyordu? O, masum insanlar sırf bu camii ayakta kalsın diye mi öldürüldüler?

Sevmeyecekti, çocuk aklıyla küsmüştü Padişaha. Evet, Padişah onu hiçbir zaman tanımayacaktı ama olsun biliyor ya küsmüştü o. İnşallah oda geberirdi annesi gibi. Bu camii başlarına yıkılırdı inşallah. Günlerdir yemek yememişti İstanbul escort Nilay. Sena da elinde bir parça ekmekle yanına varıp yemesi için zorladı onu.

turbanli istanbul escort hatun

Türbanlı İstanbul Escort

Geceyi burada geçirmeleri gerekiyordu. İskan edilecek yerler henüz belirlenmemişti. Duyduklarına göre vezir Edirne’de gittikçe büyüyen kalabalığın beklediklerinden fazla olduğunu, bu insanların hepsine barınacak yer temin etmenin..

Bahçenin birinde iblis vardı diğerinde de bir insanoğlu. Orada çarpık çurpuk bir güzellik, tuhaf bir simetri vardı. İblis tatlı sözlerle onu ilk ihanete teşvik etmişti yasak meyve ısırılrnış ilk günah ilk iradesizlik adamın dudaklarına yerleşmişti. Kendi ihaneti sevgi maskesinin arkasından dışa vurulmuştu tekrar dudaklarındaydı işte günahı, bir buseyle mühürlenmişti.

Etrafın güzelliği iki ihaneti de olduklarından daha çirkin hale getiriyordu. Bahçenin ıstırabı buydu işte. Yahuda İşkaryot elindeki gümüşün ağırlığını hissetti.

Birkaç bozukluğun olabileceğinden çok daha ağırdı bu gümüşler. Artık birkaç bozuk paradan fazlasıydılar, öyle değil mi? Gümüşle satın alınan bir hayattı onlar. Onlar, Yahuda’nın suçuydu. Parmaklarım avucundaki yırtık pırtık deri kesenin etrafında kapayarak elini yumruk yaptı.

Bir hayat kaç para ederdi? Gerçekten ama ne kadar? Öpücükten sonraki saatler boyunca bunu uzun uzun düşünmüştü. Bir hayatın değeri karşılığında verilen paraların ağırlığı kadar mıydı acaba?

kalite turbanli istanbul escort

İstanbul Escort Bayan

Tahta haça çakılıp hayatı sona erdiren bir avuç demir çivi kadar mıydı yoksa? Ya da leş kargalarına yem olmak üzere bırakılmış et kadar mı? Bunların hepsi miydi yoksa? Ya da hiçbiri mi?

Hayatın daha manevi, daha temiz bir şey olduğuna inanmak istiyordu çevresindekilerin hayatlarının üzerinde olan etkisi iyiyle kötünün, amellerle niyetlerin toplamı. Al bunları, lütfen deyip elindeki keseyi çiftçiye uzattı. Tarlanın değerinin beş katı bu para.

Daha da fazlası.Senin kanlı paranı istemiyorum, seni ham adam boğazını temizleyip, ayaklarının arasındaki toprağa tükürdü. Git şimdi! Nereye gidebilirim? Yapayalnızım.Buradan uzak olan herhangi bir yere. Kimsenin seni tanımadığı bir yere.

Senin yerinde olsaydım, bu parayla tapınağa gidip ruhumu geri almaya çalışırdım. Adam ona sırtını dönerek yürüdü gitti, Yahuda’yı tarlada yalnız başına bıraktı. Eğer o da işe yaramazsa diye bağırdı adanı arkasını dönmeksizin, Tanrı’nın merhametine sığınır beni affetmesi için yakarırdım.

Yahuda adamın baktığı yere, tarladaki tek, kararmış ağaca baktı. Yıllar önce bu ağaca yıldırım düşmüş, ağacı ortadan ikiye ayırmıştı. İçi boydan boya çürümüş ağaçtan tek bir cellat dalı uzanmış, Yahuda’ya yarı karanlık gökyüzünü işaret ediyordu.

Yahuda keseyi alaycı ağaca fırlattı. Kesenin yere düşüp dikişlerinden birinin açılmasıyla içindeki madeni paralar kurumuş toprağın üzerine saçıldı.

Bir an sonra dizlerinin üzerindeydi, saçılan paraları yakalamaya çalıştı. Kaybetme acısının gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Kaybetmişti; ama ihanet ettiği adamı değil eskiden olduğu ve olabileceği adamı.

Güneş batıyordu, Yahuda oracıkta güneşin etini parçalayıp kemiklerini kavurmasını umarak uzandı; ne var ki şafak söktüğünde hala hayattaydı. Güneşin ağırlığı altında yalpalayarak Kudüs’ün kapılarına geri döndü, saatlerce sokaklarda dolaştı.

Vücudunun feryatları sıcak havada ter olup havaya karışıyordu, havada hiçbir af belirtisi yoktu. Kimse bakmıyordu ona. Yahuda bile önünde uzayan kendi gölgesine bakmaya tahammül edemezken, neden başkaları ona bakmak istesindi ki?

Nefretlerine müstahaktı. Başını kaldırıp elini gözlerine siper ederek İsa’nın çarmıha gerildiği tepeye baktı. Çarmıhın çimlerin üzerine düşen siyah gölgesini görebileceğini..

İşte ben tüm bunları gerçekmiş gibi rüyam da gördükten sonra sizlere sınırsız ve türbanlı İstanbul escort bayan olarak sınırsız seks hizmeti vermeye başladım..