Kuş Tutkunu Olan Türbanlı İstanbul Escort Lale
İlan Detayları
- Street: Merkez
- City: İstanbul
- Country: Turkey
- Tarih: 9 Ocak 2018 15:13
- Kalan Sure: Bu ilanın süresi doldu
İstanbul Escorts
Birden kayboluverdi güneş, gökyüzünde bir tek bulut yoktu ardından belirsiz bir uğultu kapladı her yanı.. Türbanlı escort İstanbul kızı olarak bir kuş tutkunu idi..
Minik kanatlar gökyüzünü teslim almış gibiydi. Bir yerlere yetişmek üzere uçuyorlardı. Önde olmak onların doğasında saklıydı, çünkü onlar bir posta güverciniydi.
Kuşçuluk kendinden sıkça söz ettirir oldu. Mardin, Bursa, Diyarbakır ve tabii ki İstanbul’da başlarda hobi olarak başlayan güvercin yetiştirme, zamanla üzerinden yüklü paraların kazanıldığı bir sektör olma yoluna girdi. Kimileri kuşlarını beslemek için çatı kadarını, kimileri ise evlerinin bahçesini kullanıyor.
Kuş Tutkunu Türbanlı İstanbul Escort Lale
İstanbul escort bayan da türbanlı olmasına rağmen İstanbul’daki güvercin meraklılarından biri. Kuşçuluk, Bir daha hiç bırakamayacağını, dediği bir tutkusu, 39 yaşında. Vatan Caddesi’ndeki Vatan Ticaret’te Goodyear bayiliği yapıyor..
Evli ve Ceren adında bir de kızı var. Güvercinlerin hayatına girmesi, iş için yurt dışına yaptığı seyahatlerle başlıyor. Tesadüfen Hollanda, Almanya ve Belçika’da güvercin yarışlarından binlerce dolar kazanan insanlarla tanışması onu son derece etkiliyor. Ve 1992 yılında bu işe türbanlı escort İstanbul kızı olarak çalışmaya başlamaya karar veriyor. Kısa sürede güvercinler hayatın anlamı ve bir tür yaşam zevki haline dönüşüyor.
İstanbul Bağcılar’daki evinin çatısını güvercinler için özel olarak tasarlamış. Kabaca üç bölümden oluşan çatıda ilk bölümün müdavimleri damızlık güvercinler. Belçika ve Hollanda’dan getirttiği bu kuşlardan yavrular üretiyor.
İstanbul Escort Bayan
Hemen yan taraf ise yavru kuşlara ayrılmış. Yarının yarışçı kuşlarına.. Onların yanında esas kuşlar; şampiyon adayı yarışçı kuşlar yer alıyor. Burası öyle sıradan bir çatı katı değil. Her şey güvercinler için özenle hazırlanmış. Kümesler Hollanda’daki doktorların tavsiyeleri yönünde yapılmış.
Izgaralar yerden 40 santimetre yükseklikte ve mekan her an havalandırılmaya uygun. Yem ve ilaçlar ise Belçika’dan getirtiliyor. Tüm bu hazırlıklar ve yoğun ilgi güvercin yarışlarında en iyinin, en hızlının kazanması için, Ahmet Cavdaroğlu, bize İstanbul yarışlarındaki rekabeti anlatıyor
Dernekler arasında her zaman tatlı bir rekabet vardır. Bayrampaşa posta güvercinleri Bağcılar ve Fatih posta güvercinleriyle sürekli bir rekabet içinde.
Bu biraz Fenerbahçe Galatasaray rekabetine benzer. Birincilik sürekli el değiştirir. Bir onlar öne geçer bir biz bu rekabette kuşların gelişini beklemek ise streslidir, ancak tatlı bir strestir bu. Gelecek mi gelmeyecek mi, acaba gelirken bir tehlikeyle mi karşılaştı.
Tüm bu düşünceler kuşunuz gelinceye kadar binlerce defa beyninizi kemirir durur. Siz bunlarla meşgulken güvercininizin, bulutların arasından bir kurşun gibi geldiğini görünce, o anda dünyanın en büyük mutluğunu yaşarsınız. Güvercin yuvaya vardığında sendeleyerek yürürken önce nefes alıp kendine gelir, ardından yanınıza yaklaşır ve sizden övgüler bekler.
Kafasını hafifçe yere indirip kendini sevdirir. İşte verdiğin görevi yaptım, der. Onu kutlamanızı ister. O anda sahibiyle kuş arasında müthiş bir diyalog oluşur ve onunla sessizce konuşmaya başlarsınız. Eğer gözlerine iyi bakarsanız yolculuktaki tüm hikayeyi size anlattığını görürsünüz.
Ahmet Çavdaroğlu kuşun geldiği andaki duygularını heyecanla anlatıyor: Eğer bu işe gerçekten gönül vermişseniz, hayatta hiçbir şey sizi kuşun geleceği an kadar heyecanlandıramaz.
Sanki tüm İstanbul çatılarda dır. Hatta çatılarda sabahlayanlar dahi var. Korkmayın deprem falan olmayacak. Kısa süre önce Diyarbakır’dan salınan kuşlar bekleniyordur, hepsi bu. Herkes heyecan içinde kendi kuşunun birinci gelmesini düşlüyordur.
Kendisi, Diyarbakır yarışına katılmamış ama onlar kadar heyecanlı ve stresli olduğu her halinden belli. Katıldığı yarışlarda kuşları tam sekiz kez birincilik ipini göğüslemiş. Son birinciliği ise Gerede yarışından. Bu yarışlardan kazandığı parayla iki kamyon satın almış.
Tüm bunlara rağmen hâlâ bu işin hobi olarak görülmesinden bir hayli şikayetçi. Yurt dışında kuşçuluğun bir meslek haline geldiğini, insanların geçimlerini bu şekilde sağladıklarını söylüyor.
Hollanda ve Belçika da kuşçuluk artık bir meslek. Bu iş ten yüklü para kazananların sayısı az değil. Yüklü para derken milyon dolardan söz ediyorum. Üstelik bu kişiler devlet tarafından da destek görüyor. Türkiye’de ise durum pek parlak değil. Devletten herhangi bir yardım göremiyoruz